Ana Sayfa

Düşünce Kuruluşları Forumu Islamabad’da Gerçekleştirildi

Envoyer Imprimer PDF

Düşünce Kuruluşları Forumu Gerçekleştirildi

Senatör Mushahid Hussain Sayed, “Müslümanların kaderi Müslümanlar tarafından belirlenmeli. Washington ya da Brüksel’de yaşayanlar tarafından değil” dedi. Sayed, 7 Mart Cumartesi günü Islamabad Serena Hotel’de açılışı gerçekleştirilen 6. İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu’nun “Çok boyutlu Güvenlik Sorunları” başlıklı oturumunda konuştu.


Senatör, “Müslüman dünya için bir anlatı yaratamadık ve bu forum liderlik konusunun ve Müslüman dünyanın karşı karşıya kaldığı sorunları azaltacak fikir ve önerilerin ortaya çıkacağı bir platform yaratmayı amaçlıyor” diye konuştu.

Müslüman ülkelerin sıkı işbirliğine vurgu yapan TASAM Başkanı Süleyman Şensoy ise, “Bu forumu başlattığımızda özeleştiri yoluyla çelişkilerimizin üstesinden gelmeyi amaçladık. Yapıcı bir eleştirellik geliştirilmesi ve eleştirel düşünce sürecinin kurumsallaştırılmasında düşünce kuruluşları önemli bir rol oynuyor diye konuştu.

Forumda konuşan D-8 Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Seyed Ali Mohammed Mousavi ise, ekonomik güvenliğin konvansiyonel güvenlik kavramlarıyla iç içe olduğu görüşünü savundu. Mousavi, “Güvenliği muhafaza etmek hepimizin kolektif görevi” dedi.

Panelistler, İslam dünyasında barış ve başarının tesis edilmesi için Müslüman ulusların entelektüel bir uyanışa odaklanmaları gereğini dile getirdi.  Türk Dünyası Konseyi Başkan Danışmanı ve Türk Konseyi’nin ilk Genel Sekreteri olan Büyükelçi (E) Halil Akıncı, Müslüman ülkelerin karşı karşıya gelmek yerine bölgesel bağlarını geliştirmeleri ve işbirliğine yönelmelerinin önemini vurguladı. Forumun ilk oturumunda çok boyutlu güveliğin gerekleri oldukça ayrıntılı olarak ele alındı. Konuşmacılar, güvenliğin ekonomik, siyasal ve stratejik boyutlarını incelerken, bu sorunların nasıl aşılabileceğine yönelik fikirlerini de dile getirdi. Panelistler ikinci oturumda işbirliğine dayalı güvenliğin zorlukları ve getirilerini ele alırken, üçüncü oturumda da, Müslüman dünyanın Afganistan ve tüm bölgeye nasıl istikrar sağlayabileceğini masaya yatırdı.

Konferansa Müslüman dünyasından çok sayıda düşünce kuruluşu, siyasi karar alıcı ve entelektüel katıldı.


Senatör Mushahid Hussain Sayed, 8 Mart Pazar günü yaptığı konuşmada ise, “Bugün burada Müslüman dünyanın en zeki beyinleri İslam dünyasının karşı karşıya kaldığı konuları tartışmak için bir araya geldi” diye konuştu. Senatör Mushahid sözlerini, “Burada tartışılan meseleler İslam dünyasına özgü olabilir fakat bunlarla başa çıkmak için diğer uluslar ve bölgelerle de işbirliği yapılması gereklidir” diye sürdürdü. Senatör ayrıca, İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu’nun isminin artık “Dünya İslam Forumu” olarak anılabileceğini sözlerine ekledi.

Konferansın ikinci gününde Başbakanlık Dış Politika ve Ulusal Güvenlik Danışmanı da bir konuşma gerçekleştirdi. Aziz, İslam ülkelerinin karşılaştıkları sorunlardan en kritik olanın, entelektüel gelişim olduğu görüşünü savundu. Aziz ayrıca, Müslüman dünyanın benzer zorluklarla karşı karşıya olduğunu, bu yüzden de bunlarla başa çıkılabilmesi için işbirliğinin gerekliliğinin altını çizdi. Aziz, sözlerini “Müslüman dünyanın diğer ülkelerle esnek, bilimsel, entelektüel ve akademik ortaklıklar geliştirmesinin zamanı geldi” şeklinde sürdürdü.
Bir sonraki oturumda ise İslam dünyasındaki yeni güvenlik tehditlerini tartışıldı. Bu oturumda konuşmacılar önerilerini ayrıntılı olarak incelerken, bu tehditlerle başa çıkmaya yönelik önerilerini de sıraladı. Özellikle Müslüman ülkeler arasında çok taraflı işbirliğinin son derece önemli olduğu ve terörizm, iklim değişikliği ve insan kaçakçılığı gibi konuların ciddiyetle ele alınması gereği vurgulandı. Konuşmacılar ayrıca savunma ve uzay sanayilerinin yanı sıra nükleer yayılma için işbirliğinin içerdiği fırsatlar ve riskleri de değerlendirdi.
Kapanış töreninde konuşan Senato Başkanı Syed Nayyer Hussain Bokhari, “yeni ortaya çıkan tehditlerin şafağında Müslüman ülkelerin oturup, karşı karşıya kaldıkları çok yönlü tehditleri birlikte müzakere etmelerinin” altını çizdi.
6. Islam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu ayrıca, forumun sonuç bildirisi niteliğindeki “Islamabad Deklarasyonu”nu yayınladı. Forum, Müslüman entelektüel, fikir önderi ve düşünürlerin sesi olarak “Dünya Islam Forumu”nun kurumsallaştırılması amacını yineledi. Forum ayrıca bu yıl içerisinde Kuala Lumpur’da  bir “Müslüman Kadınlar” zirvesi de düzenleyecek. Bir sonraki Dünya İslam Forumu ise İran’da gerçekleştirilecek. Bunun yanı sıra, İslamabad’da Pakistan-Çin Enstitüsü ev sahipliğinde bir bölgesel sekretarya oluşturulacak.
“İslam Dünyası İstanbul Ödülleri” ise, İslam dünyası vizyonunun bütünleşmesi ve derinliğini sağlamlaştıran kişi ve kurumları onurlandırmak amacıyla bu yıl ilk defa dağıtıldı. Ödül töreni, Cumhurbaşkanı Mamnoon Hussain’in katılımıyla 7 Mart günü İslamabad Serena Otel’de gerçekleştirildi.
Pakistan Ordusu ve Pakistan Genel Kurmay Başkanı General Raheel Sharif de, Pakistan ordusunun şefi olarak açıklık, bağlılık ve cesaretle teröre karşı mücadelede sergilediği liderlik için İstanbul İslam Özel Ödülü’ne layık görüldü.


Ayrıntılı bilgi ve program için:

http://www.tasam.org/tr-TR/Etkinlik/613/6_islam_ulkeleri_dusunce_kuruluslari_forumu

Mis à jour ( Jeudi, 25 Août 2016 17:27 )  

 

Duyurular

1. 6. İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu 6-8 Mart 2015 tarihlerinde Pakistan’ın başkenti İslamabad’da Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM), Pakistan Senatosu Savunma Komitesi, Pakistan China Institute ve Konrad Adenauer Stiftung (KAS) ev sahipliğinde gerçekleştirilmiştir. İslam dünyasından geniş çaplı katılımla gerçekleştirilen 6. İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu’nda; Forumu entelektüeller, düşünürler, kanat önderleri ve İslam dünyası düşünce kuruluşları için başlıca platform olarak kurumsallaştırmak üzere dönüm noktası teşkil edecek bir takım kararlar alınmıştır.

2. Forum; Pakistan Cumhurbaşkanı Sayın Memnun Hüseyin’e, Pakistan Başbakanı Dış İlişkiler ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Sayın Sartaj Aziz’e ve Pakistan Senatosu Başkanı Senatör Syed Nayyer Hussain Bokhari’ye, Forum’a hitap etmeyi yüksek nezaketleriyle kabul ettikleri ve bu küresel konferansın saygınlık ve prestijine büyük katkıları için minnettarlığını arz etmiştir.

3. Forum, ekonomik ve siyasi güç dengesinin, “musâdeme-i efkârın” (fikirler çarpışmasının) yoğun etkisi altında Batı’dan Doğu’ya kaydığı 21. asırda İslam Düşünce Kuruluşları Forumu’nun kültürler, ülkeler ve kıtalar arasındaki köprü rolünün önemli olduğuna ve dolayısıyla Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu olan adının Dünya İslam Forumu (World Islamic Forum - WIF) olarak değiştirilmesine karar vermiştir.

4. İslam Dünyası Forumu mevcut gerçeklikleri ve olguları göz önünde bulundurarak İslam’ı barış, uyum, denge, hoşgörü ve bir arada yaşama dini olarak takdim edecek ve tanıtacak bir İslam anlatısı geliştirilmesine de katkı sağlayacaktır.

5. İslam Dünyası Forumu, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) dışında kalan ülkelere ve topluluklara ulaşım konusunda da adımlar atarak mevcut jeopolitik sahnedeki ortak platformlar üzerinde yeni ortaklıklar ve koalisyonlar kurulmasına katkı sağlayacaktır.

6. Forum katılımcıları ne şekilde olursa olsun ve nasıl tezahür ederse etsin aşırılığı ve terörizmi kınamakta, terörizmin herhangi bir din, kast, mezhep ya da ırkla ilişkilendirilemeyeceğini açıkça ifade etmektedir. Terörizmle ve militanlıkla mücadele aslında; İslam’ın doğru mirasını ve özünü, Hazreti Peygamber’in (sav) öğrettiklerinde ve onun liderliğindeki faaliyetlerde ortaya konduğu şekliyle ihya çabasıdır.

7. Forum belli Batı ülkelerinde baş gösteren İslamofobiyi kınamakta ve bazı Avrupa ülkelerinin yasalarında yer alan anti-semitizm benzeri bir suç olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir.

8. Forum hangi dinden, cinsiyetten, kasttan, ırktan ya da mezhepten olursa olsun tüm kişilerin eşitliği ilkesine riayet edilmesi gerektiğini teyit etmekte; herhangi bir etnik gruba ya da topluluğa karşı ayrımcılık yapılmasını ya da nefret, taassup ve önyargı temelinde şiddete veya nefret söylemine maruz bırakılmasını insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak değerlendirmektedir.

9. Forum; sorunların çözümü için herhangi bir şekilde tehdide ya da güç kullanımına başvurulmasını reddetmekte, uluslararası hukukun ve BM Şartı’nın önceliğine riayet edilmesi gerektiğini dile getirmekte, tüm ülkelerin mevcut sınırlarının ve toprak bütünlüğünün dokunulmazlığı ilkesini desteklemektedir.

10. Forum; Filistin, Keşmir, Kıbrıs ve Dağlık Karabağ gibi farklı bölgelerdeki uzun süreli uyuşmazlıkların çözümünde sürdürülebilir barış, istikrar ve güvenliği de desteklemektedir.

11. Forum; özellikle eğitim, enerji ve İslam dünyasının çok ihtiyaç duyduğu değişim ve reformların güvencesi konumundaki yetenekli kişilerin, hassaten gençler ve kadınlar arasındaki yeteneklerin ortaya çıkarılmasını sağlayacak alt yapının ve mekanizmaların oluşturulmasında bölgesel ekonomik iş birliğinin teşvik edilmesi gerektiğine inanmaktadır.

12. Forum Müslüman rejimlerin ve liderlerin sivil toplumu harekete geçirmek ve temel hakların geliştirilmesinde fırsat eşitliği sunmak suretiyle elit tabaka ile sıradan insanlar arasında köprü oluşturmalarını ısrarla tavsiye etmektedir.

Dünya İslam Forumu’nu Müslüman entelektüellerin, kanaat önderlerinin ve düşünürlerin sesi olarak kurumsallaştırmak amacıyla Forum aşağıdaki kurumsal mekanizmaların hayata geçirilmesine karar vermiştir:

a) Forum faaliyetlerini koordine etmek; dünyanın farklı yerlerinden sivil toplum örgütleri, hükümet dışı örgütler ve düşünce kuruluşları ile birlikte kurumsal bir ses inşa etmek ve İslam Dünyası Forumu’nun gündemi ve faaliyetleri ile ilgili kararlar almak üzere beş kişilik bir daimi icra kurulunun oluşturulması;

b) İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu “Wise Persons Board of the Forum” (Forum Akil Kişiler Kurulu) adının “Eminent Persons Group (EPG) of the World Islamic Forum” (İslam Dünyası Forumu Akil Kişiler Grubu) olarak değiştirilmesi;

c) İslam Dünyası Forumu sekretaryasının TASAM ev sahipliğinde İstanbul’da bulunması, Asya bölgesel sekreterliğinin Pakistan-China Institute ev sahipliğinde İslamabad’da kurulması ve dünyanın diğer yerlerinde de bölgesel sekreterliklerin kurulması;

d) İslam Dünyası Forumu faaliyetleri çerçevesinde İngilizce, Türkçe, Arapça ve Fransızca dillerinde yayın yapan dinamik ve etkileşimli bir internet sitesinin bulunması; İslam ümmetinin karşı karşıya olduğu sorunlara dair araştırma raporları hazırlanması ve çalışmalar yapılması, İslam ümmetini ilgilendiren konferanslara katılım sağlanması;

e) Memnuniyet verici bir gelişme olarak kaydedilen İslam Dünyası “İstanbul Ödülleri”nin yıllık olarak verilmeye devam edilmesi;

f) İslam Dünyası Forumu’nca Eylül 2015’te Kuala Lumpur’da “Müslüman Kadınlar Zirvesi” düzenlenmesi;

g) İslam Dünyası Forumu’nun sonraki toplantısının 2016 yılında Tahran’da yapılması kararları alınmıştır.

Son olarak Forum katılımcıları; Forum’un İslamabad’daki ev sahiplerine, özellikle Pakistan China-Institute, Pakistan Senatosu Savunma Komitesi, TASAM ve KAS’a, bu tarihi etkinlik ile “musademe-i efkar”dan barika-i hakikat’in (fikirlerin çarpışmasından hakikat güneşinin) doğması amacıyla yaptıkları katkılardan ve İslam ve Müslümanlar hakkında bugün şiddetle muhtaç olduğumuz olumlu bir anlatı sunmalarından dolayı teşekkürlerini bildirmiştir.

6-8 Mart 2015, İslamabad

Deklarasyonu indirmek için tıklayın.

Detaylı bilgi için tıklayın.